NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الْعَزِيزِ
يَعْنِي
ابْنَ
مُحَمَّدٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ حَبِيبٍ
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ أَبِي
رَبَاحٍ عَنْ
ابْنِ مَاهَكَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
ثَلَاثٌ
جَدُّهُنَّ
جَدٌّ
وَهَزْلُهُنَّ
جَدٌّ
النِّكَاحُ
وَالطَّلَاقُ
وَالرَّجْعَةُ
Ebû Hureyre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur;
"Üç şeyin ciddisi de, şakası da ciddidir.
Nikâh, talak, rec'â"
İzah:
Tirmizî, talak; İbn
Mâce, mukaddime, talak
Hadisin zahiri, nikah sözü
kullanılarak şakadan kıyılan nikah ile boşama sözü kullanılarak şakadan verilen
talakın sahih ve geçerli olduğu gibi, bir kimsenin bir veya iki talakla
boşadığı karısına "rec'â" sözünü kullanarak şaka ile dönmesinin de
sahih ve geçerli olduğunu ifâde etmektedir. Ancak her ne kadar ilim adamları
evlenme niyyeti olmadan şakadan nikâh sözü kullanılarak kıyılan nikâh ile rec'â
sözü kullanılarak yapılan dönüşün sahih ve geçerli olduğunda ittifak etmişlerse
de boşama niyeti olmadan şaka’dan talak sözü kullanılarak verilen talak’ın
sahih olup olmadığı meselesinde ihtilaf etmişlerdir. Hz. Ebu Hanife ile
Şafiî'ye göre bu şekilde verilen talak sahih ve geçerlidir. Delilleri ise,
mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifle Tâberânî'nin rivayet ettiği "Üç
şeyde şaka caiz değildir: Nikah, talak, köle azat
etmek..."[Mecmeu'z-zevâid, IV, 335.] mealindeki hadis-i şeriftir.
İmam Mâlik ile imam
Ahmed'e göre ise, talakta niyyet şarttır. Binaenaleyh talak manasında sarih
olan bir kelimeyi kullanarak şaka ile verilen talak sahih değildir. Delilleri
ise, "Eğer boşamaya azmederlerse..."[Bakara 227] âyet-i kerimesidir.
Bu görüşte olan ilim adamlarına göre "bu âyet-i kerime talakın vuku
bulması için azmin şart olduğuna delâlet etmektedir. Şaka azim olmadığına göre
şaka ile verilen talak sahih değildir."
Bahr sahibi İbn Müceym
ise, "azm sarih olmayan lâfızlarda aranır, sarih lâfızlarda ise azme
ihtiyaç yoktur." diyerek bu görüşü reddetmiş ve bu âyet-i kerime ile
mevzumuzu teşkil eden hadisin arasım te'Iif etmiştir. Aslında bu âyet-i kerime
ile hadisi şerifin arasını cem' etmeye hiç de ihtiyaç yoktur. Çünkü sözü geçen
âyet-i kerime karısına yaklaşmamak üzere yemin eden kimsenin durumuyla
ilgilidir. Hadis ise şaka ile verilen talakla ilgilidir. Netice olarak^şaka ile
verilen talâkın geçerli olduğunu söyleyenlerin delilleri daha
kuvvetlidir.[Seharenfuri, Bezlü'l-mechud, X, 285.]